- Sadece Ticaret
- Posts
- Viral Olmak Yetmiyor: Satışa Dönüşmeyen İlgide Eksik Olan Ne?
Viral Olmak Yetmiyor: Satışa Dönüşmeyen İlgide Eksik Olan Ne?
2025'te Satış Getirecek Kategoriler, İlk İzlenimin Satışa Dönüşmesi, Scribeless ve daha fazlası..
Merhaba Sadece-ticaret bültenine hoş geldiniz!
Bugün 5 dakikada:
2025’te Satışı Getirecek Kategori Hangisi?
İlk İzlenimi Satışa Dönüştüren 3 Etkili Strateji
Otomasyon Yerine Sıcak Bir Dokunuş Mümkün: El Yazısı Etkisi
Viral İçerikler Neden Satış Getirmiyor?
Müşteri Verilerini İçerik Fikrine Nasıl Dönüştürebilirsiniz?
başlıkları hakkında konuşacağız.
🌎 Gündemi Yakala

Stacked Marketer, 2025’e hazırlanırken dönüşüm oranlarını daha iyi anlamanızı sağlayacak 5 dikkat çekici grafiği bir araya getirdi. E-ticarette dönüşüm oranları geçtiğimiz yıla kıyasla hafif düşerken, e-posta hâlâ en yüksek dönüşüm getiren kanal konumunda. Cyber Monday, yılın en çok dönüşüm sağlayan günü olarak öne çıktı ve masaüstü cihazlar mobilin önüne geçti. Giyim, makyaj ve gıda gibi “günlük” kategoriler ortalamanın üzerinde dönüşüm sağlarken, mobilya ve lüks ürünler geride kaldı.
Instagram, markaların doğru içerik üreticileriyle daha kolay işbirliği yapabilmesi için yapay zekâ destekli yeni keşif ve içerik öneri araçlarını tanıttı. Creator Marketplace'e gelen güncellemelerle markalar artık anahtar kelime araması yapabiliyor. Detaylı filtreleme kullanabiliyor ve içerik üreticilerin geçmiş iş birliklerini görebiliyor. Ayrıca, en iyi performans gösteren içerikler YZ ile önerilerek reklam kampanyalarında kullanılabilecek.
Microsoft Advertising, alışveriş kampanyalarını yönetmeyi kolaylaştıran test ve ana feed özelliklerini duyurdu. Artık ürünleri yayına almadan önce test etmek ve yerel envanter reklamlarını daha basit kurmak mümkün. Ayrıca reklamverenler için daha uzun video formatları, yasal uyarılar ve LinkedIn hedefleme gibi yenilikler eklendi. Nisan’da Optimization Score kaldırılıyor, yerine daha gelişmiş bir puanlama sistemi geliyor.
TikTok, Başkan Trump’ın imzaladığı kararnameyle 75 gün daha ABD’de faaliyet göstermeye devam edecek. Yasağın yürürlüğe girmesine bir gün kala gelen bu hamle, olası bir satış anlaşmasına zaman kazandırmayı amaçlıyor. Oracle, Amazon ve Walmart gibi şirketler anlaşma için öne çıkarken, Çin’in onayı hâlâ kritik önem taşıyor. ByteDance ise TikTok’u satma konusunda net bir adım atmış değil.
💰 Satış Artırıcı Öneriler

Müşteri zihninde markanızla ilgili ilk oluşan algı, çoğu zaman tüm ürünlerinize yansıyor. Bir müşteri, bir ürününüzü beğendiyse ya da markanız hakkında olumlu bir ilk izlenim edindiyse, diğer ürünlerinize de aynı pozitif duyguyla yaklaşıyor. Shopify’ın bu konuda yaptığı analizlerde, güçlü bir marka imajına sahip olan markaların, yeni ürünlerini tanıtmakta çok daha az zorlandığı görülüyor. Örneğin, kaliteli bir matara üreten bir markanın daha sonra çıkardığı spor çantasına da “kalitelidir” gözüyle bakılıyor.
Bu etki sadece dijitalde de kalmıyor. Forbes’ta yer alan bir çalışmaya göre, fiziksel mağaza açan markaların web site trafiği ortalama %37 artıyor. Yani mağaza, bir nevi markanın reklam panosu gibi çalışıyor. Bu nedenle ister dijitalde ister fizikselde olun, müşterinin ilk karşılaştığı deneyim (ürün kalitesi, paketleme, müşteri hizmeti, reklam dili vs.) tüm marka algısını şekillendiriyor.
Bu ilk izlenim etkisini nasıl kullanabiliriz?
#1. Amiral ürününüzü güçlü konumlandırın. Markanızla ilk kez tanışan müşterilerin karşısına çıkacak ürününüz, diğer tüm ürünlerinize referans niteliği taşır. Bu ürünün kalitesi, tasarımı, fiyat/performans dengesi ve sunduğu deneyim markanıza dair genel bir kanaat oluşturur.
#2. Web siteniz, paketlemeniz ve müşteri hizmetiniz birbiriyle tutarlı ve etkileyici olmalı. Web sitesi tasarımı kullanıcı dostu değilse, ürünler ne kadar kaliteli olursa olsun marka algısı zedelenebilir. Ambalajlar ve kargo kutuları, ürün kalitesi kadar markaya dair ipuçları verir; özensiz paketleme algıyı olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden tüm temas noktalarının aynı mesajı vermesi, markaya dair bütüncül ve güçlü bir algı yaratır.
#3. Yeni ürünleri mevcut algının gölgesinde tanıtın. Marka algısı pozitifse, yeni çıkan ürünlere karşı tüketicilerin ilk tepkisi olumlu olur. Bu durumda yeni ürün tanıtımlarında ikna edici uzun anlatımlara, detaylı içeriklere veya yoğun kampanyalara gerek kalmaz. Üstelik bu durum, kategori genişlemesini de kolaylaştırır. Yani markanız farklı bir ürün segmentine geçerken bile dirençle karşılaşmaz.
🖥️ E-ticarette Teknoloji

Scribeless, e-ticaret markalarının dijitalde fark yaratmasını sağlayan, otomatikleştirilmiş el yazısı teknolojisidir. Fiziksel olarak gönderilen ama el yazısı görünümlü bu kartlar sayesinde markalar, müşterilerine daha kişisel ve dikkat çekici bir deneyim sunabilir.
Scribeless, müşterilerin sipariş sonrası takiplerini, terk edilmiş sepet hatırlatmalarını ve özel kampanyaları el yazısıyla yazılmış gibi görünen notlarla destekleyerek müşteri bağlılığı ve yaşam boyu değeri (LTV) artırmayı hedefliyor. Uygulama Shopify mağazalarıyla kolayca entegre olabiliyor ve HubSpot gibi CRM sistemleriyle de uyumlu.
Scribeless’in sunduğu özellikler ise şunlar:
Yapay zekâ destekli yazım sistemleri, gönderilen notların her birini tıpkı insan eliyle yazılmış gibi üretiyor.
Sipariş sonrası, doğum günü, terk edilmiş sepet gibi olaylara göre tetiklenen notlar otomatik olarak gönderiliyor.
Kartların içine dinamik QR kodlar yerleştirerek kullanıcıları özel kampanya sayfalarına, videolara veya kişisel indirimlere yönlendirebilirsiniz.
Shopify mağazalarına doğrudan entegre edilebiliyor. Ayrıca HubSpot gibi CRM araçlarıyla bağlantılı çalışarak kampanyalarınızı doğrudan müşteri verilerine göre optimize ediyor.
Kullanımı kolay paneli sayesinde kampanyalarınızı hızlıca oluşturabilir, hedef kitle segmentasyonunu yapabilir, gönderi takibini anlık olarak görebilirsiniz.
Dijital kanallara alternatif olarak fiziksel dokunuş hissi yaratıyor.
Markanız nerede olursa olsun, Scribeless altyapısıyla dünyanın her yerine gönderim yapabilir, uluslararası müşteri kitlenizle de güçlü bağlar kurabilirsiniz.
🧠 Ekipten İçgörüler

Bir sabah uyanıyorsunuz, bir içerik patlamış. Binlerce beğeni, yüzlerce yorum, web sitenize trafik akıyor. Ekipten biri “Viral olduk!” diye yazıyor. Heyecan büyük… ama birkaç gün sonra satışlarda anlamlı bir artış yok. Yeni gelen takipçilerin çoğu çoktan unutmuş bile sizi.
Viral olmak, görünürlük sağlar. Ama bu görünürlük, her zaman değerli bir etkileşime dönmeyebilir. Viral içerikler genellikle kutuplaştırıcıdır. Yani ya tam destek ya da büyük bir karşı çıkış yaratır. Bu da sizi tanımayan, markanızın değerlerini bilmeyen bir kalabalığın ilgisini çekebilir. Sonuçta ise anlık etkileşim, kalıcı bağ kurmakta zorlanır.
E-ticaret markasının ihtiyacı olan şey dikkat değil güvendir. Satın alma davranışını sizi bir kere gören kişiden bekleyemezsiniz. Bu süreç sizi defalarca görüp anlamış, bağ kurmuş kişilerden gelir. Viral içerikler ise bu bağı kurmaz, hatta çoğu zaman zarar verir. Çünkü yanlış kişilere ulaştığınızda, gerçek kitlenizi kaybedebilirsiniz.
Eğer insanlar sizi anlamadıysa, görmüş olmalarının bir anlamı yoktur. Kalabalığa oynamak yerine sizi anlayan küçük bir topluluğa sahip olmak, uzun vadede markanızın değerini artırır.
Üstelik viral başarının tekrarı neredeyse imkansızdır. Bir içerik neden tuttu, neden diğeri tutmadı? Cevap belirsizdir. Bu da sizi, neyin tuttuğuna kafa yoran birine dönüştürür. İçerik stratejiniz, bir sürücünün kontrolsüzce gazlaması gibi olur: Hızlı gider ama nerede duracağı belli olmaz.
E-ticarette sürdürülebilir büyüme, güvene ve sürekliliğe dayanır. O yüzden görünür olmak için değil, anlaşılmak için içerik üretin. Çünkü satış, sesinizin kalabalıkta değil, doğru kulakta yankı bulmasıyla gerçekleşir.
🤔 E-ticarette Pazarlama

İçerik üretirken zorlandığınız anlar oldu mu? Yeni kampanya fikirleri, blog konuları ya da ürün açıklamaları üretmek bazen zor olabilir. Oysa ilhamı uzaklarda aramak yerine müşterinin sesine kulak vermek yeterlidir. Çünkü iyi içerik, sezgiyle değil veriyle başlar. Ve bu verinin kaynağı da kitle araştırmasıdır.
Kitle araştırması, müşterilerin sıkça sorduğu sorular, yaşadıkları problemler, dile getirdikleri endişeler ve kullandıkları kelimelerle size içerik için yön gösterir. Bu araştırmaları doğru okuduğunuzda ne anlatmanız gerektiğinin ötesinde nasıl anlatmanız gerektiğini de anlarsınız.
Örneğin, müşteri destek ekibine sıkça gelen bir soru varsa bu, ürün sayfasında açıklanması gereken bir detaydır. Ya da kullanıcılar "iade süreci kafa karıştırıcı" diyorsa, bir içerik serisiyle bu süreci sadeleştirip anlatmak markanıza duyulan güveni artırır.
Kitle araştırmasını içeriğe dönüştürmek için kullanabileceğiniz bazı etkili yollar ise şunlar:
Soruya Dönüşen İçgörü: "Hangi ürün benim için uygun?” sorusuna uygun bir blog yazısı yazabilir. Bunun yanında Instagram’da Reels paylaşabilirsiniz.
Endişeye Dönüşen İçgörü: "Siparişim neden geç geldi?” sorusuna karşılık bir e-posta içeriği oluşturabilirsiniz. Bununla birlikte bu soruya cevabı SSS sayfasında da verebilirsiniz.
Terime Dönüşen İçgörü: Müşteri "stoklar hep tükeniyor" diyorsa, içerikte bu soruna proaktif çözümler sunabilirsiniz.
Kitle araştırmasından gelen bu içgörüleri, ürün açıklamalarından sosyal medya içeriklerine, e-posta serilerinden kampanya fikirlerine kadar birçok farklı formata dönüştürebilirsiniz. Böylece içerik üretiminde doğrudan müşteri verileriyle hareket etmiş olursunuz.
❤️ Paylaşmak Güzeldir
Sadece-Ticaret bültenini bu alanda mesai harcayan arkadaşlarınıza ulaştırarak ilerleyen zamanlarda gelecek sürprizlerden faydalanabilirsiniz.
Aşağıdaki butonu tıklayarak ya da linki kopyalayarak paylaştığınızda sizin adınıza işleyen bir sayaç devreye girecektir.
🤝 Bir Geribildiriminizi Alırız
Sadece-Ticaret Bültenleri Size Değer Katıyor mu? |
Yeni bir bültende görüşmek üzere.
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip etmeyi, paylaşmayı ve önerilerinizi bize iletmeyi unutmayın.
Veysel / Sadece-Ticaret Ekibi
Reply