Satın Alma Kararı Fiyatta Takılı Kalıyorsa Sorun Nerede Başlar?

Merhaba Sadece-ticaret bültenine hoş geldiniz!

Bugün 5 dakikada:

• Claude’u Pazarlama Uzmanı Gibi Kullanma Rehberi

• Fiyat Hassasiyetini Azaltan 3 Basit Kurgusal Değişiklik

• Ürün Feed’leri Reklam Performansını Nasıl Belirler?

• E-posta Yorgunluğunu Tetikleyen Hatalar

• E-ticaret Markaları Instagram’ı Arama Kanalı Olarak Nasıl Kullanır?

başlıkları hakkında konuşacağız.

🌎 Gündemi Yakala

HubSpot, Claude’u Bir Pazarlama Uzmanı Gibi Kullanma rehberi ile pazarlama ekiplerinin Claude’u içerik, strateji ve operasyon süreçlerinde daha verimli kullanmasını hedefliyor. Hazır prompt’lar sayesinde kullanıcıya ne yazacağını düşünmek yerine doğrudan sonuca gitme imkânı sunuyor. Amaç, Claude’u deneme yapılan bir araçtan çıkartıp pazarlama süreçlerinde tutarlı ve ölçeklenebilir bir yardımcı haline getirmek.

Shopify, Agentic Storefronts özelliğini duyurarak markaların ürünlerini ChatGPT, Perplexity ve Microsoft Copilot gibi yapay zekâ sohbetleri içinde doğrudan satabilmesini sağlayacak. Tek bir kurulumla ürünler AI sohbetlerinde keşfedilecek, satın alma Shopify altyapısı üzerinden tamamlanacak. Markalar vitrinini, fiyat bilgisini, stok durumunu ve ödeme deneyimini tamamen kontrol etmeye devam edecek. Shopify, bu hamleyle yapay zekâ sohbetlerini yeni bir satış kanalı haline getirmeyi hedefliyor.

Meta, marka ve içerik üretici iş birliklerini büyütmek için yeni yapay zekâ destekli araçlarını duyurdu. Facebook ve Instagram’daki organik creator içerikleri artık daha kolay bulunuyor, performans verileri doğrudan görülebiliyor ve bu içerikler hızlıca partnership ad formatına dönüştürülebiliyor. Yeni Facebook Partnership Ads API, genişletilen creator havuzu ve sadeleştirilen izin süreçleriyle kampanyaların ölçeklenmesi hızlanıyor. Meta, bu ad formatının daha düşük maliyet ve daha yüksek tıklama oranı ürettiğini vurguluyor.

💰 Satış Artırıcı Öneriler

E-ticarette satın alma kararı fiyat etiketinde verilmez. Kullanıcı sepete eklemeden önce kendi içinde sessiz bir muhasebe yapar. Bu harcama keyif için mi, ihtiyaç için mi, yoksa sonradan pişman olunacak bir kalem mi? Aynı tutar, farklı zihinsel kategorilerde tamamen farklı davranışlar üretir. Satışı büyüten hamle, müşteriyi doğru kategoriye taşımaktır. 

Peki bu durumda ne yapmalısınız?

#1. Hediye kartlarını “harcanması serbest bütçe” olarak kurgulayın. İndirim kullanıcıyı düşünmeye iter, hediye kartı ise harcamayı meşrulaştırır. Hediye kartı bakiyesi kişisel bütçeden kopuk algılanır, bu da daha hızlı karar, daha yüksek sepet ve daha az fiyat hassasiyeti yaratır.

#2. Ödeme acısını tek noktada yaşatın, değeri parçalara ayırın. Kargo, paket, ek hizmet gibi kalemleri tek fiyat altında toplamak zihinsel yükü azaltır. Buna karşılık faydaları tek tek anlatmak algılanan değeri yükseltir. Hızlı teslimat, kolay iade, öncelikli destek gibi. Bir ödeme, birden fazla kazanım.

#3. Ödemeyi bir tercih ve alışkanlık çerçevesine oturtun. Abonelik, üyelik veya tekrar satın alma akışlarında dil kritik rol oynar. Harcama hissi yerine “kendin için yaptığın bir seçim” anlatısı kurulduğunda devamlılık güçlenir, iptal oranı düşer, yaşam boyu değer yükselir.

🖥️ DTC Terminal: Her Gün 1 E-ticaret Fikri

SadeceTicaret ekibi olarak şunu net görüyoruz: E-ticaret tarafında kazananlar, fikri hızlı üretip aynı hızla eleme yapabilenler. Fakat çoğu ekipte süreç kopuk ilerliyor; bir gün fikir çıkıyor, ertesi gün veri aranıyor. Bu boşluğu tek akışta toparlamak için DTC Terminal var.

DTC Terminal ne sağlar?

• Her gün sistemde yeni bir e-ticaret fikri çıkar.

• Fikirle birlikte pazar karşılığını anında görülür. Arama ilgisi, rekabet ve benzer ürün sinyalleri tek ekranda toplanır.

• Fikre uygun hazır yapay zekâ promptları üretir. İçerik, reklam, ürün sayfası ve araştırma akışları için ayrı ayrı promptlar çıkar.

• Uygulamayı adım adım planlar; test sırası, ilk kanal, teklif, içerik seti gibi kararları bir yol haritasına bağlar.

Fikir üretimi, doğrulama ve uygulama tek hatta birleşir. “Bu fikir yürür mü?” sorusuna cevabı tek ekranda görebilirsiniz.

Detaylar ve erken erişim için: https://dtcterminal.com

🖥️ E-ticarette Teknoloji

DataFeedWatch, e-ticaret işletmeleri ve ajanslar için geliştirilmiş bir ürün feed yönetimi ve optimizasyon platformudur. Çevrimiçi mağazaların ürün verilerini Google Shopping, Meta (Facebook/Instagram), TikTok, Amazon gibi satış kanallarına ve pazar yerlerine uygun şekilde dönüştürüp yayımlamalarına yardımcı olur. Böylece ürünler doğru şekilde görünür, reklam kampanyaları daha yüksek performans sağlar ve satışlardaki etkinlik artar.

E-ticaret için sunduğu özellikler:

• DataFeedWatch, e-ticaret sitenizdeki tüm ürün verilerini tek bir panel üzerinden toplar, düzenler ve farklı satış kanallarına kolayca aktarılmasını sağlar.

• Google Shopping, Meta (Facebook/Instagram), TikTok, Amazon ve daha birçok pazaryerinin teknik gereksinimlerine uygun ürün feed’leri oluşturur.

• AI destekli özellikler sayesinde ürün başlıkları, açıklamaları ve kategori eşleşmeleri otomatik olarak iyileştirilir. Eksik renk, beden veya marka bilgileri doldurularak reklam performansı artırılır.

• DataFeedWatch, ürün feed’lerinizden otomatik olarak anahtar kelimeler ve reklam grupları oluşturarak Google Arama kampanyalarını daha hedefli ve verimli hale getirir.

• Ürün başlıklarını, fiyatları ve açıklamaları kanal bazında özelleştirmenize olanak tanır; böylece her platformda daha etkili reklam gösterimleri elde edilir.

• Platform, manuel müdahale ihtiyacını minimuma indirir. Belirlediğiniz kurallara göre ürün bilgilerini günceller, stok ve fiyat değişimlerini otomatik olarak senkronize eder.

• Satış ve dönüşüm verilerini analiz ederek düşük performans gösteren ürünleri feed’lerden otomatik olarak kaldırabilir.

• DataFeedWatch ekibi, markalara özel danışmanlık sunarak feed optimizasyonu, hata düzeltme, kampanya stratejisi geliştirme ve sürekli performans takibi konularında aktif destek sağlar.

 🧠 Ekipten İçgörüler

E-ticarette e-posta kanalı hâlâ en yüksek geri dönüş beklentisi olan alanlardan biri. Ancak hacim arttıkça etki tersine dönüyor. Gelen kutusu doldukça kullanıcı davranışı değişiyor. Açmadan silme, görmezden gelme, sonunda abonelikten çıkma ile sonuçlanan bir sürece dönüşüyor. 

Kullanıcı e-postayı artık “kaçırmamam gereken fırsat” olarak görmediğinde, otomatik filtre devreye giriyor. Gönderici tanınıyor, konu satırı okunuyor, karar saniyeler içinde veriliyor. Bu refleks oluştuğunda ise en iyi teklif bile çalışmıyor.

Peki e-mail yorgunluğu dediğimiz bu sorunu ne tetikliyor?

• Aynı kampanya dilinin tekrar edilmesi

• Herkese giden tek tip bültenler

• Kullanıcının satın alma döngüsünü yok sayan frekans

• İçerik yerine sürekli teklif odaklı iletişim

E-posta performansı içerik kalitesi kadar bağlamla ilişkili. Kullanıcı o gün, o aşamada, o ihtiyaca yakınsa mesaj anlam kazanıyor. Aksi halde en iyi tasarım ve en agresif indirim bile gelen kutusunda bir anlam ifade etmiyor. E-ticarette e-posta yorgunluğu geç fark edilen bir problem. Ancak etkisi erken başlıyor. Açılmayan e-posta satış üretmiyor, satış üretmeyen kanal bütçe yanılsaması yaratıyor.

 🤔 E-ticarette Pazarlama

Instagram sosyal mecra olmanın ötesinde Google tarafından indekslenen bir görünürlük alanına dönüşmüş durumda. Bu değişim, e-ticaret markaları için ürün sayfalarına giden trafiğin yalnızca web sitesiyle sınırlı kalmadığı yeni bir dönem açtı. Yapılan araştırmaya göre pazarlamacıların %53’ü Instagram içeriklerinin Google sonuçlarında göründüğünü biliyor ve üçte biri paylaşım dilini buna göre güncellemiş durumda.

E-ticaret tarafında öne çıkan etki, organik görünürlük. Katılımcıların %23’ü SEO uyumlu Instagram paylaşımlarının zaman zaman ücretli reklamlardan daha fazla trafik getirdiğini söylüyor. Bunun temel nedeni aslında basit: Ürün, kategori ve kullanım senaryosu içeren açıklamalar artık sosyal ağda kalmıyor, arama niyetine de temas ediyor. Uzun ve anahtar kelime odaklı açıklamalar, optimize edilmiş bio alanları ve sabitlenen ürün içerikleri Instagram’ı bir tür vitrin arama motoruna çeviriyor.

Bütçe tarafında da kayma var. Markalar pazarlama bütçelerinin ortalama %23’ünü organik Instagram içeriğine ayırıyor ve %58’i bu payı artırmayı planlıyor. Bunun e-ticaret açısından anlamı net. Reklam maliyetleri yükselirken, sosyal arama üzerinden gelen trafik daha sürdürülebilir bir kanal olarak görülüyor. Ürün keşfi, kampanya duyuruları ve içerik bazlı satış kurguları artık SEO ve sosyal medya ekiplerinin ortak alanı haline geliyor.

Ürün anlatımı, kullanıcı sorularına cevap veren açıklamalar ve arama niyetine uygun dil kullanan içerikler hem sosyal akışta hem Google sonuçlarında çalışıyor. Sosyal SEO’yu erkenden ciddiye alan markalar, görünürlük yarışında birkaç adım öne geçecek demektir.

❤️ Paylaşmak Güzeldir

Sadece-Ticaret bültenini bu alanda mesai harcayan arkadaşlarınıza ulaştırarak ilerleyen zamanlarda gelecek sürprizlerden faydalanabilirsiniz.

Aşağıdaki butonu tıklayarak ya da linki kopyalayarak paylaştığınızda sizin adınıza işleyen bir sayaç devreye girecektir.

 🤝 Bir Geribildiriminizi Alırız

Yeni bir bültende görüşmek üzere.

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip etmeyi, paylaşmayı ve önerilerinizi bize iletmeyi unutmayın.

Veysel / Sadece-Ticaret Ekibi