- Sadece Ticaret
- Posts
- Amazon’a Kafa Tutan Bir E-ticaret Markası
Amazon’a Kafa Tutan Bir E-ticaret Markası
Blue Apron
Merhaba yeni bir seriyle sizle beraberiz. Bu seride tüm dünyadaki markaların ilginç, ilham veren ve öğretici e-ticaret başarı hikayelerini her hafta Çarşamba günü sizlerle buluşturuyoruz.
Bu haftaki markamız;
Amazon’a Kafa Tutan Bir E-ticaret Markası [Marka Hikayeleri #001]
2012 yılında, bir fikirle başlayan yolculuk, bugün milyar dolarlık satışlara ulaşan ve Amerika'nın dört bir yanındaki mutfaklara ilham veren bir marka haline geldi: Blue Apron.
Matt Wadiak, Matt Salzberg ve Ilia Papas; taze malzemelere, otantik tariflere ve sürdürülebilirliğe olan tutkularıyla bir araya geldiler. Bu üç vizyoner, mutfak masasında başladıkları bu serüvenle, kısa süre içinde 1 milyar doların üzerinde satış yaparak sektörde devrim yarattılar.
Blue Apron, sadece birkaç yıl içinde Amerika'nın en sevilen yemek kitleri servisi olmanın ötesine geçti. Sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekleyen, GDO'suz malzemelerle yemekler hazırlayan ve tüketicilere doğrudan yüksek kaliteli yemek kitleri sunan bir marka haline geldi.
Bu başarı, onları sadece bir yemek kitleri servisi olmaktan çıkarıp, mutfakta gerçek bir devrimin öncüsü yaptı.
Nasıl Başladı?
2012 yılında kurulan Blue Apron, Matt Wadiak, Matt Salzberg ve Ilia Papas'ın vizyonuyla, doğrudan kapınıza gönderilen, önceden paketlenmiş malzemeler ve takip etmesi kolay tariflerden oluşan kutuları sayesinde popülerlik kazandı.
Amerika'nın mutfaklarına taze ve kaliteli malzemelerle hazırlanan yemek kitleri sunma fikriyle, bu üç vizyoner, mutfakta geçirilen zamanın sadece yemek yapmakla sınırlı olmadığını, aynı zamanda bir deneyim, bir öğrenme süreci ve bir topluluk oluşturma fırsatı olduğunu gösterdi.
Kısa süre içerisinde Kaliforniya, New Jersey ve Teksas'ta paketleme merkezleri açarak Amerika'nın dört bir yanına servis yapmaya başladılar, hatta müşterilere özel şarap dağıtım hizmeti sunarak markalarını genişlettiler.
Blue Apron'un temeli, tüketicilere doğrudan, yüksek kaliteli yemek kitleri sunma fikri üzerine kuruldu. Ancak bu, sadece bir yemek kitleri servisi olmanın ötesindeydi.
Blue Apron, sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekleyerek ve BN Ranch gibi sürdürülebilir tedarikçilerle işbirliği yaparak, tüketicilere lezzetli yemekler sunmanın yanında çevreye ve topluluğa olan sorumluluğunu da yerine getirdi.
Aynı zamanda, GDO'suz malzemelerin kullanımı ve Weight Watchers ile ortaklık gibi adımlarla sağlıklı beslenmeye öncelik veren tüketicilere de hitap etti. Bu vizyon ve uygulamalar, Blue Apron'un kısa süre içinde Amerika'nın en sevilen yemek kiti servisi olmasını sağladı.
Hangi Zorlukları Yaşadı?
Blue Apron'un yolculuğu, milyonlarca eve ulaşan lezzetli yemek kitleriyle dolu parlak anlara sahip olsa da, bu başarı hikayesi bazı zorluklar olmadan şekillenmedi.
2017'de, büyük bir heyecanla halka arz edilen Blue Apron, beklenenin altında bir piyasa değeriyle karşılaştı. Bu, şirket için zor bir dönemin başlangıcını işaret ediyordu.
Halka arzından sadece üç ay sonra, şirketin hedef pay aralığı 15 dolardan 10 dolara düşürüldü ve sadece 300 milyon dolar toplandı.
Ancak bu sadece başlangıçtı. Blue Apron, Amazon'un yemek kitleri sektörüne girmesiyle rekabetin arttığı bir dönemde mücadele etti.
Ayrıca, müşteri kazanma maliyetlerinin artması ve abonelik bazlı modelin sürdürülebilirliği konusundaki endişeler, şirketin gelirlerinde düşüşe neden oldu. 2017 ve 2019 arasında net gelir yarı yarıya düştü ve bu rakam o zamandan beri 500 milyon doların altında kaldı.
Blue Apron'un kurucu CEO'su Matt Salzberg'in görevi bırakması ve şirketin lider değişiklikleri, bu zorlu dönemin bir yansımasıydı.
Bu Zorlukların Üstesinden Nasıl Geldi?
Blue Apron'un başarılı yolculuğu, karşılaştığı zorluklara rağmen sarsılmaz bir azimle devam etti. Şirket, müşteri kazanma maliyetlerinin artması ve abonelik bazlı modelin sürdürülebilirliği konusundaki endişelerle mücadele ederken, stratejik değişikliklere yöneldi.
Marka, operasyonel vizyonundan geri adım atarak tarif geliştirmeye ve pazarlamaya odaklanacak şekilde iş modelini yeniden yapılandırdı. Fresh Realm firması ile işbirliği yaparak yemeklerini paketleyip gönderecek bir ortaklık kurdu.
Ayrıca, Blue Apron, sürdürülebilirlik taahhüdünü bu sıkıntılı dönem sonrası daha da güçlendirdi. BN Ranch markası ile yollarını ayırdı ve bu operasyon içerisinde sadece tedarik standardının bir kısmını kullanmaya devam etti.
Ancak şirket, sürdürülebilirliğini artırmak adına tarımsal kimyasalları sınırlayan ve toprak sağlığını ürün rotasyonu yoluyla destekleyen çiftliklerle özel ürünler yetiştirmek için ortaklık kurdu. Bu, Blue Apron'un sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekleme taahhüdünden vazgeçmediğinin net bir göstergesiydi.
Blue Apron ayrıca, müşteri deneyimini ve hizmet kalitesini artırmak için teknolojik yatırımlar yaptı.
Şu An Ne Durumdalar?
Blue Apron, mutfak masasında filizlenen bir rüyadan, Amerika'nın dört bir yanındaki mutfaklarda lezzetli yemeklerin hazırlanmasına ilham veren bir marka olma hedefini sürdürüyor.
Wonder Group'un parçası olarak, Blue Apron, mutfak sanatını her eve taşıma hedefiyle yoluna devam ediyor. Finansal olarak, şirketin gelirleri son yıllarda bazı dalgalanmalar yaşasa da, Wonder Group ile birleşme, şirket için yeni bir büyüme ve inovasyon dönemini işaret ediyor.
Blue Apron, lezzetin, kalitenin ve sürdürülebilirliğin kucaklaştığı bir mutfak kültürünün öncüsü olmaya hedefine doğru ilerlemeyi sürdürüyor.
Ekipten İçgörüler:
Blue Apron'un serüveni, e-ticaretteki derinlemesine bir marka oluşturma sürecinin canlı bir portresini sunuyor. Bu hikaye, bir fikrin nasıl büyük bir vizyona dönüştüğünü ve bu vizyonun kararlılık, tutku ve stratejik planlama ile somut bir başarıya nasıl evrildiğini gösteriyor.
Blue Apron, yüksek kaliteli yemek kitleri sunmanın yanı sıra sürdürülebilirlik ve etik değerlere olan bağlılığı ile tüketicilerin kalplerini kazanıyor.
Ancak, bu başarı hikayesi, e-ticaret dünyasının kaçınılmaz zorluklarından muaf değil. Blue Apron'un karşılaştığı finansal zorluklar, yoğun rekabet ve stratejik değişikliklere adaptasyon ihtiyacı, her markanın yüzleşebileceği gerçeklere işaret ediyor.
Bu, başarının sadece vizyon ve değerlerle sınırlı olmadığını, sürekli adaptasyon ve yenilik gereksinimini de ortaya koyuyor.
Sadece-Ticaret bültenini bu alanda mesai harcayan arkadaşlarınıza ulaştırarak ilerleyen zamanlarda gelecek sürprizlerden faydalanabilirsiniz.
Aşağıdaki butonu tıklayarak ya da linki kopyalayarak paylaştığınızda sizin adına işleyen bir sayaç devreye girecektir.
Sadece-Ticaret Bültenleri Size Değer Katıyor mu? |
Yeni bir bülten görüşmek üzere.
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip etmeyi, paylaşmayı ve önerilerinizi bize iletmeyi unutmayın.
Sadece-Ticaret Ekibi
Reply