E-Ticarette Fiyatlandırma Stratejisi

Merhaba Sadece-ticaret bültenine hoşgeldiniz. Her hafta e-ticarete dair önemli ve ufuk açıcı konuları ele almaya devam ediyoruz. Dolu dolu bir bülten bizi bekliyor.

Bülteni sondaki size ait linkle paylaşmayı ve geribildirim vermeyi unutmayın.

Bugün bültende:

• Shopify’dan Mobil Ödeme Yenilikleri

• Müşteri Kitlesinin Kişilik Özellikleri

• Dijital Satış Asistanları

• Değer Temelli Fiyatlandırma

• Ticarette Güven: Açık ve Şeffaf İletişim

gibi konuları konuşacağız.

Shopify: Shopify, mobil alışveriş deneyimini üst seviyeye taşıyacak yeni Mobile Checkout SDK'ları tanıttı. Bu araçlar, iOS ve Android için optimize edilmiş, özelleştirilebilir ödeme süreçleri sunuyor. Artık Shopify kullanıcıları müşterilerine hızlı ve sorunsuz bir ödeme deneyimi sağlayabilecek. iOS için geliştirici önizlemesi şimdiden kullanıma sunuldu.

Etsy: Etsy, mağaza sahiplerinin satışlarını artırmaları ve aynı zamanda komisyon ücretlerinden tasarruf etmeleri için "Share & Save" programını başlattı. Bu yeni sistem, mağazanızı veya ürünlerinizi tanıtmak için özel izlenebilir linkler oluşturmanıza olanak tanıyor. Bu linklerle gerçekleşen satışlarda, toplam sipariş değerinin %4'ü Etsy faturanızdan düşülüyor. Bu, mağaza sahiplerinin kendi pazarlama stratejileriyle daha fazla müşteriye ulaşmalarını teşvik ediyor.

TikTok: TikTok, reklamlarınızı sinemalar, bilboardlar, havaalanları, benzin istasyonları gibi gerçek dünya ekranlarında gösteren "Telefon Dışı" formatını tanıttı. Şu anki TikTok kampanyalarınızı dünya genelinde milyarlarca ekrana taşıyabilirsiniz. CPM'ler ve hedefleme yetenekleri hakkında henüz bilgi sahibi değiliz, ancak bu, TikTok reklam deneyiminizi izleyicinizin günlük yaşantısına taşımanın harika bir yolu gibi görünüyor.

Google: Google, veri yönetimini kolaylaştıran yeni bir aracı, "Google Ads Data Manager"ı tanıttı. Bu platform, işletmelerin dönüşümleri ölçmelerini, hedef kitleye daha etkili reklamlar sunmalarını ve veri içgörüleri kazanmalarını sağlıyor. Ayrıca, farklı veri kaynaklarına, CRM ve CDP sistemlerine kolayca bağlanabiliyor. Bu yenilik, reklam kampanyalarınızı daha etkili ve ölçülebilir kılacak. Google'ın bu adımı, veri stratejilerinizi daha basit ve etkili bir şekilde uygulamanıza yardımcı olacak.

Ticaret bize sadece ekonomik değil, sosyal ve etik bir perspektif de sunuyor. Bu perspektif, alışverişin ötesinde bireylerin değerleri ve kişilikleriyle derin bir bağ kurar. Her alışveriş, bireyin iç dünyasının da etkin şekilde sürece dahil olduğu bir döngüdür.

Peki, ticarette hedef kitleyi oluştururken kişilik özellikleri ne kadar önemlidir?

Ticarette etkileşim, sadece maddi bir değişimden ibaret değil, bu süreç bireylerin iç dünyalarına, değerlerine ve kişiliklerine de dokunuyor. İşte bu noktada kişilik özellikleri devreye giriyor. Bu açıdan günümüzde hedef kitleyi tanımlarken sadece demografik özelliklere odaklanmak yetersiz kalmakta. Bireylerin kişilik özellikleri alışveriş alışkanlıklarını, marka tercihlerini ve ürün etkileşimlerini büyük ölçüde etkiliyor.

Bret McHale bir makalesinde müşteri kitlesini oluştururken dikkate alınması gereken 5 büyük kişilik özelliğinden bahsediyor; Deneyime Açık Olma, Sorumlu Olma, Sosyal Olma, Uyumlu Olma ve Duygusal Dalgalanma. Bu özellikler, müşteri kitlesini tanımlarken ve onlara hitap ederken dikkate alınması gereken kritik unsurlardır. Örneğin, sosyal bir birey sosyal medya reklamlarına daha duyarlı olabilirken, sorumlu bir birey detaylı ürün açıklamalarını ve müşteri yorumlarını dikkate alabilir.

Günümüz tüketicisi, ürünün fonksiyonelliği veya estetiğinin yanısıra o ürünün/hizmetin kendi kişiliği, değerleri ve yaşam tarzıyla nasıl örtüştüğünü de önemsiyor. Bu, ticaretin ekonomik bir faaliyet olmanın ötesinde bireylerin duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarına da hitap ettiğini gösteriyor.

Ticaret, alışverişin teknik yönleriyle sınırlı kalmaz. Alışverişin arkasında yatan insani değerleri, etik normları ve kişilik özelliklerini de kapsar. Müşteri kitlesini derinlemesine anlamak ve onlara kişilik özellikleri üzerinden hitap etmek, ticaretin geleceğini şekillendiriyor.

E-ticaret dünyasının hızla değişen dinamiklerine ayak uydurmak, markalar için her zamankinden daha kritik hale geldi. E-ticarette son trendlerden biri de chatbotlar. Bu dijital asistanlar, müşteri deneyimini dönüştürürken markaların satışlarını artırmasına da yardımcı oluyor.

Chatbotlar, online alışveriş deneyimini yeniden tanımlıyor. Müşterilere günün her saati hizmet sunabilen bu dijital yardımcılar, kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri sunarak müşteri memnuniyetini artırıyor. Öyle ki, 2023 yılında chatbotların online perakende işlemlerde 112 milyar dolarlık bir hacme ulaşması bekleniyor.

Peki chatbotların e-ticaret sitenize sunduğu avantajlar neler?

Kişiselleştirme: Ziyaretçi verilerini analiz ederek, müşterilere daha iyi ürün önerileri ve tavsiyeleri sunar.

Maliyet Etkinliği: Müşteri hizmetleri maliyetlerini önemli ölçüde azaltarak markalara tasarruf sağlar.

Ürün Rehberliği: Müşterilere ideal ürünü bulma konusunda adım adım rehberlik ederek alışveriş deneyimini zenginleştirir.

Sepet Kurtarma: Sepette bırakılan ürünleri hatırlatarak satışları artırır. Bu dijital asistanlar sepet terk oranlarını %20-30 oranında azaltmaktadır.

Chatbotlar e-ticaret dünyasında rekabetçi kalmak isteyen markalar için vazgeçilmez bir araç haline geliyor. Eğer siz de müşteri deneyiminizi zenginleştirmek ve satışlarınızı artırmak istiyorsanız, chatbotları stratejinize dahil etmeyi düşünmelisiniz.

E-ticarette satışları artırmanın pek çok yolu var, ancak bazen en etkili yöntem en beklenmedik yerde saklıdır. Sizlere, belki de ilk duyduğunuzda şaşıracağınız, ancak etkisini doğru uygulandığında net bir şekilde görebileceğiniz bir öneride bulunmak istiyoruz: Fiyatlarınızı yükseltin!

Eğer sunduğunuz ürünler, müşterileriniz için gerçekten değerliyse, bu değeri yansıtan bir fiyatlandırma stratejisi benimsemek satışlarınızı olumlu yönde etkileyebilir. Ancak burada önemli olan, rastgele bir fiyat artışı yapmak değil, "Değer Temelli Fiyatlandırma" yaklaşımını doğru bir şekilde benimsemektir.

Peki bunun için ne yapmalısınız?

#1: Değer Kavramı: Ürünlerinizin değerini doğru bir şekilde belirlemek, fiyatlandırma stratejinizin temelini oluşturmalıdır. Ürünlerinizin müşterilere sunduğu gerçek değeri anlamak için detaylı bir analiz yapın.

#2: A/B Testi: Fiyatlandırma stratejinizi doğrulamak için A/B testi yapın. Online mağazanızın ziyaretçilerinin yarısına aynı ürün için daha yüksek bir fiyat gösterin ve dönüşüm oranlarını karşılaştırın.

#3: Kalite Algısı: Fiyat artışı sadece satışlarınızı artırmakla kalmaz. Aynı zamanda ürünlerinizin kalitesi hakkında dolaylı bir ifade olup marka imajınıza olumlu yansır.

#4: Müşteri Geri Bildirimi: Fiyatlandırma stratejinizi değiştirmeden önce müşteri geri bildirimlerini aktif olarak dinleyin. Bu, stratejinizin doğru yönde olup olmadığını anlamanıza yardımcı olacaktır.

#5: Rakip Analizi: Piyasadaki rakiplerinizi ve onların fiyatlandırma stratejilerini yakından takip edin. Böylece kendi stratejinizi daha etkili bir şekilde belirleyebilirsiniz.

E-ticaret dünyasında, tüketicilerle kurulan ilişkinin temelinde güven yatar. Bu güvenin oluşmasında ise açık ve şeffaf iletişimin kritik bir rolü bulunmaktadır.

Bu konuda son dönemde edindiğimiz tecrübelere dayanarak şu önerilerde bulunabiliriz:

Tüketicinin Beklentileri: Günümüz tüketicileri, sadece kaliteli ürünler değil, markaların değerleri, etik standartları ve sürdürülebilirlik uygulamaları hakkında da bilgi sahibi olmak istiyorlar. Şeffaflık, markanın vizyonunu ve misyonunu tüketicilere net bir şekilde yansıtır.

Güvenin İnşası: Markaların iş uygulamaları, ürün geliştirme süreçleri ve çeşitlilikle ilgili kararları hakkında açık olmaları, tüketicilerin markaya olan güvenini artırır. Güven, tüketicinin satın alma kararında kritik bir faktördür.

Gerçekçilik ve Doğallık: Tüketiciler, markaların sahte veya yapay olmaktan ziyade gerçek ve doğal bir kimliğe sahip olmasını arzular. Bu, markaların pazarlama ve iletişim stratejilerinde dürüst, samimi ve tüketicilere gerçek değerlerini yansıtan bir yaklaşım benimsemeleri gerektiği anlamına gelir.

Sosyal Sorumluluk: Markaların sosyal ve kültürel olaylara nasıl tepki verdikleri, tüketiciler için giderek daha önemli hale geliyor. Markaların bu konularda şeffaf olmaları, tüketicilere markanın değerleri hakkında bilgi verir.

Teknolojik Çözümlerin Önceliklendirilmesi: Teknolojik çözümlerin benimsenmesi, markaların tüketicilere karşı daha şeffaf olmalarına yardımcı olabilir. Özellikle küçük markalar, bu tür çözümleri daha hızlı benimseyebilirler.

Tüketiciyle Etkileşim: Sosyal medya, markaların tüketicilerle doğrudan etkileşimde bulunmaları için mükemmel bir platformdur. Ancak, markaların bu platformlarda da şeffaf olmaları gerekiyor.

Eğer bu süreci tam anlamıyla ele almadıysanız, harekete geçmenin tam zamanı. Markanızın müşteri ile iletişimini bu maddelerden hareketle gözden geçirin ve tüketicilerinizin beklentilerini anlamaya çalışın.

Sadece-Ticaret bültenini bu alanda mesai harcayan arkadaşlarınıza ulaştırarak ilerleyen zamanlarda gelecek sürprizlerden faydalanabilirsiniz.

Aşağıdaki butonu tıklayarak ya da linki kopyalayarak paylaştığınızda sizin adına işleyen bir sayaç devreye girecektir.

Yeni bir bülten görüşmek üzere.

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip etmeyi, paylaşmayı ve önerilerinizi bize iletmeyi unutmayın.